HAYATIN AKISI

Tekrardan Merhabalaar:))
Yazıyı bir kaç gün önce yazdim ancak simdi vakit bulabildim paylaşmaya.. Başlamadan önce bi kaç gün içinde senei devriye yapmamın şerefine çekiliş düzenleyeceğim.Valla arkadaşlarıma gösterdim bizde katılabiliyor muyuz ? Dediler:) Umarım sizin de zevkinize yakın şeylerdir... Takipte kalmayı unutmayıınn!

Merhabalaar!! Yaklaşık bi haftadır elime yazı almadım desem doğrudur. O kadar yoğundum ki bu yoğunluğum bugünlük boşş yarın kaldığı yerden devam! Belki demiştim anket ödevim vardı gerçekten hayattan bezdirdi !(BÜŞRA'NIN DAHA BAŞLAMAMASININ RAHATLIĞI)→ hepiniz tanırsınız büşrayı. Ders ingilizce olduğu için yaklaşık 4-5 sayfa anketle ilgili makale yazmayı da güzelce yerleştirdi bize hoca! Bide bu anketi sunma durumu var ondanda en az bi 15 slayt çıkmasın mı çok şükür neredeyse 2haftada bitti 2 haftanın 1 haftası anketlerle uğraşmak diğerinde de yazıları yazmak falan derken çok sıkıntıda olmasada bitirebildim.Bide akademik ingilizce dersimizin sunumu da var ona daha başlamadım ve pazartesi sunacağım.Finaller de başlıyor yani büyük ihtimalle bi kaç hafta yokum ama arada gene küçük küçük şeyler yazmaya çalışırım..


Herneyse kendime jile diktim söylemişimdir belki? Bu haftada ablamın evinde senelerdir  en ücra köşede mutasyona uğramasına ramak kalan kumaşını verdi. Abartmıyorum en az 3 sene olmuştur o kumaş orda kalalı! Bi türlü diktiremiyorum al bari sen mahvet dedi:D Valla abiye desem değil sıradan bi elbise heralde ama ablamın kumaşı abiye gibi göründüğü için özel günlerde kullanabilir büyük ihtimalle yani bittiğinde şöyle bir şey olacak. Tabii tercihen boyunu bilek hizasına kadar uzattım .Bana şuana kadar dikişle ilgili talep gelmedi,istek gelmediği içinde bende yazmıyorum ama önceki yazılarımda da dediğim gibi dikiş videoları,yada yazısını isterseniz burdan paylaşabilirim.

Selamlarr !!Ayy niyeyse bilgisayarı açar açmaz bi uyku hali çöktü üzerime..Esneyip duruyorum yarın gelsede bi öğlene kadar uyusam. Dikişiten geldim bi dergi taraması yaptım.Şu sıralar ne gündem de diye  haliyle yılbaşı konuşuluyor her moda dergilerinde.Bizde bakalım yılbaşı için öneriler sunalım.Sizin de kullanacağınız bir styling varsa aşağıya yazmanız yeterlii:) Bana ve diğer herkese öneri olur.

Herkese merhabalar.. Aslına bakarsanız bugün ki yazım diğer yazılarım kadar enerjik olmayabilir.Şu günlerde içimde tarifi olan ama kimseyle paylaşamayacağım büyük bir mutsuzluk var.. Yazarsam belki rahatlarım düşüncelerden sıyrılırım diye giriştim .Bazı insanların yaptıkları hataların bedelini siz ödersiniz ya sanırım benimki de öyle bi durum. Her şeyin hayırlısı diyerekten bu konuyla ilgili çok konuşmayarak asıl konuya girmek istiyorum.

Eveet sabah kalkar kalkmaz dün yarım bıraktığım yazıyı ele almam lazım diye uyandım:) Haydi bakalım nerede kalmıştık devam edelim..
Diğer burçlar için ; Burçlar için buraya tıkla

(yükseleninizle beraber okumayı unutmayin ! ) 

Şimdilik 6tane burçların giyim tarzını yorumladım.Günlerden beri bunun üstünde araştırmalar yaptım..Umaırm beğenirsiniz.İstek gelirse diğer burçları da yorumlarım zaten gene de yorumlayacağım iki güne kadar.Odevlerim,sunumlarım olduğu için şuan yoğunum.Yorumlarınız beni mutlu edecektir en azından okuyan birileri var diyeceğim çünkü gerçekten çok uğraşıyorum.Neyse artık takdir sizin:)) İyi okumalar dilerim..
Herkese selamlarr!! Dikişten gelir gelmez elime bilgisayarı aldım ve başlayayım yazmaya dedim bugun ki konu uzun olur kısa olur hiç emin değilim uzun olursa ve istek gelirse ikiye ayırmayı düşünüyorum.Hiç vakit kaybetmeden konuya girişelim.

Şimdi ben 10.ayda doğduğum için burç yorumlarını televizyon da izlediğim de ya bayaa bi bekliyorum benimkine denk gelsin diye yada farklı kanala geçtiğimde kaçırıyorum.O yüzden hiç bi astrologun bizim gibi son aylarda doğanlara ayrıcalık yapmadığı için bu sıralamayı bozuyorum ve ilk kendi burcumdan başlayarak:))sırasız bir şekilde devam ediyorum.Hadi başlayalım.

Herkese Selamlaar!Bugün gene evdeyim.Yarın 1,5aylık yeğenim Selimişko sünnet olacak dualarınızı bekliyoruz.Maalesef çocuğu doğduğundan beri 4-5kere falan görebildim.Sınavlar,hastalığım falan fılan derken bir iyileşeyim yanina gitcem:) 1tane yeğenim var saniyorsaniz yanılıyorsunuz bide beni teyzelopum Halilçikom var :)) Ben normal hayatta da böyle olduğum için enteresan takılar takmayı seviyorum herhangi bir hayvan  görünce falanda ''annemm kuzum annesinin bitanesii''diye seviyorum. Her neyse Halilçikonun 1yaş gününü kutladık 1ay önce onuda çook özledim teyzesinin bitanesi hahhaha yah resmen facebookta akrabaların fotosuna yorum yapan insan tipi oldum. Şimdi bu kızın Chanel defilesini anlatacağına kim inanır ?

Herkese Merhabalar:)

Evde oturuyorken blogu acıp bir şeyler yazayım dedim.Şükür dün alçım açıldı,12 günlük bir süreç sona erdi ancak şimdi bileklik kullanıyorum ayakkabıyla 30saniyelik mesafeyi 5dakikaya çıkartıyorum:)) Halinize şükredin valla hatta benim halim de şükürlük dün hazır açılmış derken; ki doktorum 3 gün yürüme sonra istediğin yere git uyarısını dinlemeyip ayaklanıp evime 3vesait uzaklıktaki okuluma gittim.. Giderken sanki halime şükretmem için bir ama(şapkalı a yı bulamadım) genç kız gördüm daha sonra tekerlikli sandalyede birini gördüm.Bana bu halimle tanımadığım insanlar  yerini verdi karşıdan karşıya geçmeme yardım ettiler.Düşünsenize hep birilerinin yardımı dahilinde yaşıyorsunuz bunları yaşarken kesinlikle gocunmadım hatta gün içinde Allah karşıma iyi insanlar çıkardı diye şükrettim, birine bağlı olmadan kendi ihtiyaçlarını gerçekleştirmek gerçekten büyük şükür inanın yanındaa bu kazayı geçirip an itibariyle bu satırları okuyan arkadaşlarım vardır.Hakkaten o kadar küçük bir kazaydı ki hani onlar bile şaşırdılar bu duruma. O yüzden ne zaman başımıza ne geleceğini bilemiyoruz.Ben kendi hayat standartıma yaşantıma göre Allah'a karşı yeterli şükürler sunmadığımı düşündüm.. Belki siz çok farklı dine,inanca sahipseniz dua ve şükür iletiniz daha farklıdır.

Şu sıralar bitirmeme ramak kalmış okuduğum bir kitap hayata daha geniş çerçeveden bakmama aracı oldu.Kitapta eski Türk Geleneklerini ve buna bağlı olarak Kam inancına(Şam) sahip olan bir kadının kayboluş hikayesini anlatıyor.. Beraber bulunması için dualar ederken kaybolan kızın ninesi ğöğe bakarak içini ferahlatıyor babası Hz.Ali'ye dua ederek arkadaşı ise ellerini kaldırarak duasını ediyor.Aslında her inançta dua vardır.Çünkü insanın duaya ihtiyacı vardır,birinden medet ummaya içini dökmeye ve bunların gerçekleşmesine bağlı olarak şüküre yani benim dinimde şükürün karşılığı olarak ibadet etmeye. Öyle yani şu sıralar evde olduğum günlerde kendimi dinlediğim için böyle hissiyatlarım ortaya çıktı ve bende kısa bir yazı yazmak istedim bunla ilgili umarım sıkmamışımdır

⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊⚊

Gel gelelim konumuza.Hazırlık okuyanlar bilirler bizde sistem her hafta rutin  ödevlerin haricinde bir writing ödevi bazı hocalar derste yazdırıyorken bazıları eve ödev veriyorlardı.Bu ödevi moda blogumun olduğu ve her defasında blog nasıl gidiyo diye soran Yakup Hocama ithafen yazmıştım.Bu haftalarda da bölüm dersi olarak akademik ingilizce dersi görüyoruz orda üşendiğimden aynı ödev çıktı ve hiç değişiklik yapmadan hocaya aynı ödevi verdim dedim bunu niye burda kullanmıyorum.Resmen bi ödev kaç yerde ihtiyacım oldu bu kadar olamaz.Taşlayın beni.. Bence modaya yön veren biri ama modaya yön vermesi dışında okuduğum kaynaklarda hayatındaki sansasyonellerden de bahsettirmiş biri zamanında bakalım moda yönü dışında hayatı nasılmış inceleyelim.. 

Gabrielle Bonheur Chanel
Ünlü moda tasarımcısı Coco Chanel,Gabrielle Bonheur Chanel olarak doğdu.Hala daha kullanılan stilde zamansız tasarımlar çıkartmayı başasarbildi.19 Ağustosta 1883 yılında doğdu yalnız ödevde 1983 yazmışım yanlışkla kadını ölüm tarihinden sonra doğurmuşum. Annesinin ismi Samur'da Jeanne Devolve imişş.. Sanırsam erken yaşta ölmüş ve temizlik işçisiydi babası aynı şekilde at arabası kullanan şöfor mü denir onlara bilmiyorum:))Öyle bir işe mensuplarmış.5kardeşe sahip olan Coco annesi öldükten sonra eğitim için kız kardeşiyle beraber Manastıra gitti.Aslına bakarsak pekte istekli gitmemiş babasının zoruyla gönderilmiş.

Zaten disiplini seven bir kızda değildi. Katolik Manastırları fazlasıyla disiplinli ve kuralları katı oluyor.Bu yüzden 18 yaşına geldiğin de kardeşiyle Manastırdan kaçtı.Bizim hanım hanımcık siyah elbiseli inci kolyeli Coco'muz pekde masum değilmiş.Ancak yaşam şartı o kadar da kötü değilmiş belki oraya gitmeseydi Coco Chanel diye biri olmayabilirdi,Manastır'da rahibeler dikiş dikmeyi öğretti ve oradan ayrıldığında bir terzinin yanında işe başladı ve orda ilk dikişlerini dikti ve subayların üniformalarını dikti ki bu konudaki yetenekleri malum çünkü 1930'lu yıllarda Atatürk'ün isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin üniformalarını tasarladı.Geçenlerde bir yazı okurken erkeklerin yani bizim türk erkeklerin niye bu kadar kötü giyindiği sorgulanıyordu ben demedim:)) hatta onedio'da bile popüler oldu ekşiden alıntıydı.. Yani zamanında Coco Chanel'le bile tasarlatıcak kadar giyime önem veriyorken şimdi niye bu kadar kötü stil çiziyolar anlam veremiyorum diye bir erkeğin erkeklere yönelik sorgusuydu ki bence çokda haklıydı.

Ve... Coco aşka düştü evet evli bir İngiliz subaya aşık oldu ancak çokda uzun sürmedi 3yıl gibi kısa sürede ayrıldılar. Gene magazinsel boyuta gelirsek gene bir aşk girdi hayatına Boy Chapel ile bir ilişkisi oldu. Boy Chapel yüksek soylu birisiydi aslına bakarsak Coco'nun hayatında Boy Chapel fazlasıyla önemlidir çünkü bazı fırsatlar vermiştir.Yani şöyle söyleyeyim ilk mağazasını Boy Chapel sayesinde açtı.İlişkileri 9 yıl sürmüştür ancak neden bittiğiyle ilgili net bir şeyler yoktur. Bi filmde hatırladığım kadarıyla Boy Chapel evlilik teklif ediyor ancak Coco kabul etmiyor,yıllar sonra pişman oluyor o gidiyor bu sefer Chapel evlenmiş ancak Chapel tekrar Coco'ya dönmek istiyor ancak araba kazası geçiriyor yani biraz şaibeli durumlar.

İlk mağazası

Bu işe ilk şapka tasarımıyla başlıyor ve 1910 yılına geldiğinde 21 tane şapka butiğine sahip oluyor.

1920lere gelindiğinde artık herkes tarafından tanınan ve kabul gören bir tasarımcı oldu ve elit sınıfına dahil oldu.Ancak 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı başladığında tüm mağazalarını kapatıyor ve sadece evinde haute coture şeklinde dikti.O dönemlerde İsviçrede yaşadı daha sonra Paris'e geri döndü ve tekrar güçlendi. 1983 yılında ise hastalıktan vefat etti.



Umarım yazımı beğenmişsinizdir.Yorumlarınız benim için değerli 

(Muhabbetten sıkılırsanız 4.paragraftan başlayabilirsiniz)
↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓↓

Merhaballaarr,Bir değişiklik mi görüyorum ne diyenleri duyuyor gibiyim. Temalarıma bir yenilik,bir canlılık geldi.Artık yeni bir nefes diyerek yazılarımın daimliliğini umarak bu yazıya başlıyorum.Öncelikle teşekkür etmem gereken kişiler Esra Ve Büşra kardeşler yanı nam-ı diğer; kizkardeslerarasinda@blogspot.com sahibelerine burdan öpücüklerimi yolluyorum,sayfamın bu hale gelmelerinde emekleri çook..

12 gün önce geçirdiğim merdivenden düşme olayıyla da kendimi zirvede bıraktım:) O sırada Büşra'nın göbeğini tutmaya çalışıp kendimle beraber başkalarına zarar vermeyi saymazsak neredeyse 10-11 gündür ayağım alçıya alındı. Cuma günü çıkacaktı ancak yürüdüğüm için doktorum çıkartmadı. Ben evde yürürsem sorun olmaz sandığımdan baya basarak yürüyordum meğersem hiç basmamam gerekiyormuş:)) Her neyse yarın açılacak inşallah ve sonunda ev esirliğim bitecek.

Öncelikle teorik bilgi olarak ilk eteğimi diktim.Hocam değiştiği için o kadar mutluyum ki.. Kadında hız var en azından kısa zamanda çok fazla ürün elde edelim derdinde benimde en çok istediğim şeydi bu zamanda dikişede gidemediğim için ikinci ürünüme geçemedim ancak bir kaç şey daha öğrendiğimde buraya dikişle ilgili hocadan öğrendiğim şeyleri aktaracağım.Yazın paylaştığım dikiş maceramda sadece kendim dike dike öğreneceğimi hocaya gidecek zamanım olamayacağını düşünüyordum.Evet tek başımada diktiğim şeyler oldu ama öğretmenden öğrenmek ayrı bende sizinle bu bilgilerimi paylaşmak isterim.

Umarım şimdiye kadar sıkılmamışsınızdır.Uzun zaman biriktiği için benimde anlatmam gerekenler çoğalmışş.. Kışa girdik yakın zamanda kışın favori parçalarını aktarmaya çalışacağım şimdi ise kapak kızlarına bi bakalım diyorum. Herkesin hayalidir derginin kapağında olmak belki amaç farklı olsada biri moda dergisinin ister belki biri ekonomi dergisi biri siyasi dergide ister. Kapak olmak adı altında ele alırsak bir başarıyı dile getirir.En basitinden ''New York Times'''ın kapağında olmak ne onur vericidir. Yada her aktör/aktirist ''Vogue'' dergisinin kapağında olmak ister.

1916 Eylül ayı kapağı

Moda adına benimde destek aldığım.Her ay almaya çalıştığım Vogue dergisini ele almak istiyorum.Başlıkta ki gibi Gelmiş/Geçmiş Vogue Kızlarına bakalım diyorum eskiden tarzlar neymiş ? kapak kızlar kimmiş? Tanıdık birileri varmı bakalım.. İlk yayınını Amerika'da yapan 1892 yılında yayım hayatına başlayan hala daha kararlılıkla devam eden bir dergi.İlk kapakları çizimle başlamıştır,yani herhangi birini kapakta esas olarak almamışlar.Fotoğraftada görüldüğü gibi

1944,Kasım

1940lı yılların bize mirası olan yandan topuz ve önden hafif bombeli saçlar 1944'ün Kasım dergisinde yer verilmiş.Gömlekte aksesuarda şimdiki dönemlerde oldukça kullandığımız bir görüntü.Gömleğe kurdele bağlamak.Soft renklerin yoğun olarak kullanıldığı dönemde zaten Sonbahar modası olduğu için şimdilerde bile kullanabilecek bir look.

1949,Kasım

Gene bi 1940lardan girersek 40ların sonu 50lerin başı olan 1949 Kasım ayını genel görüntü olarak şöyle tabir edebiliriz.40lar aslında enteresan saç aksesuarların revaçta oduğu bir dönemdi aynı şekilde maskülen tarzın başlangıcı diyebileceğimiz bir dönem.Bayanlar gene sıklıkla eteğe devam ettiği için maskülen tarzınıda ceketleriyle ortaya çıkartıyorlardı.Aynı şekilde kutu çantalarında kullanıldığı bir dönemdi.

1963 Mayıs,Jean Shrimpton

1963 Mayıs tarihinde ise ilk süpermodellerden biri olan Jean Shrimpton ingiliz model ve oyuncudur.Aslında görüntü olarak çok beğendiğim bir kadın yüz şekli,gözleri yüzleri..Zaten 60larda adından sıkça söz ettiren bir kadındı.60ların ortalarında bir dönüm başlattı ve ilk mini eteği giyip kadınlarda mini etek modasını başlattı.60larda kullanılan en çok aksesuar şapka idi.Kıyafetlerin tarzını net göremesekte şapka zamanları olduğunu bu kapaktan anlamış olabiliriz.

1974 Aralık,Twiggy

1974 Aralık ayı kapağında ise yıllara meydan okuyan o zamanki hali bile daha yaş almış gözüken İngiliz model,aktrist ve şarkıcı ''Twiggy'. O dönemlerde aktrist olarak bir çok başarıya imza atmış ve şarkıcı kimliğinide ortaya çıkarmayı başarmıştır.O zamana gelirsek makyaj olarak en berbat dönemler diyebilirim.Kadınları güzelleştiren değilde aksine daha nasıl kötü gösterebilirim amacıyla kullanılıyormuş heralde Kıvır kıvır salık bırakılan saçlar..


70leri sadece bu kapakla ele alamayız tabiikide bohem tarzların,özgür tarzların zamanıydı o günler. Mini etek üstüne çoraplar,göbek açık üstler..Bunu ayrı bi konu olarak bile ele alabiliriz.Bohem tarzı ayırırsak,danteller,tüllerde o zamanın kullanılanlarındaydı.

1987

Bu senelerde oldukça kullandığımız kadife hangi dönemden geldi diye sorduk mu hiç ? 80lerden bir geliş hikayesi vardır. Ayriyetten parlak renklerin kumaşlarda sıklıkla denendiği zamandı.Naomi Campell'in kapak kızı olarak çıktığı dergi;
















Diğer kalan dönemleri eğer beğendiyseniz 2partı olarak paylaşırım:) Eksikliklerim varsa yorum olarak yazmanızı isterim..Okuduğunuz için teşekkürler

Herkese Merabalaar.. Milan Moda Haftası başladı hatta bitecek bildiğiniz üzere..Umarımm birgün nasip olurda bende canlı canlı izleme şansını yakalarım naklen size görüntüleri sunarım:)) Moda Haftası kapsamında yazımda yakın zamanda gelecek beklemede kalınn.. Halinizi hatrınızı sormadan direk bir şeylere girdim.. Umarım iyisinizdir.Bende okula gidip geliyorum ilk haftam gayet güzel ve özlem geçirerek geçti :) Böyle az ders saatli bol bol arkadaşla görüşmeli bir yıl diliyorum kendime.. Yok,yok ben anın değerini bilenlerdenim derse gireceğimi bile özleyeceğim zamanlar geleceğine eminim o yüzden her şey seyrinde giderse fena olmazz



Öncelikle ya 20lerde yada 80lerde yaşamak isteği içimde vardır.20lerin sebebi sanırım ben asil kadınları,hanım hanımcık derler ya onları çok beğeniyorum bazen 20lere bakarken özenip tamamen tarzımı değiştirmeye yönelik şeyler bile yapıyorum,tabii anlık oluyor..Onların sadece giyimiyle değil gerçekten otururken,konuşurken yani fotoğraftan bile bu ruhu yansıttıklarını farkediyorum ve kıyafete daha çok önem veririm ancak 20lerin ayakkabı anlayışı bile hala günümüze uyarlanıyorsa ki benim  her postumda yazdığım blok topuklu anlayışı sevdası belki o yüzdendir.Saçak ve püskülleride unutmamak lazım tabii
















20ler sevdamı bi kenara bırakıp 80'lere yönelirsek.. Sanırım 80lerde benim zevkimin oturmasını sağlayan bir dönem yani etkisinin bende fazla olduğu.. Bu sadece kıyafet zevki değil.Benim için 80lerin müziklerinin ayrı yeri vardır.Mesela ''MFÖ'' beni tanıyan herkes bilirki fanatik bir MFÖ'cuyum:)) .Sezen Aksunun 80'deki şarkıları daha bi kıymetlidir kendi adıma söylersem eğer.. Müzik zevki olarak 90ları da çok severim zaten ancak kendimi 90lara tam ait hissedemiyorum her ne kadar 90lı yıllarda doğmuş biri olsamda.. Bilmiyorum belki seven vardır ama bana tamamiyle uzak bir moda anlayışıdır 90lar hala daha sevemem ve benimseyemem:)Peki ya 80lerin sportif anlayışına gelirsek bana hep pilatesten dönen aşırı abartıyı seven kız modeli gelir aklıma zaten o zamanlar bir tayt furyasının en yoğun olduğu dönemdi hulahup ve taytcı kızlar:))

Ancak bu zamana yön veren tarafını sorgularsak tayt değil tam olarak renkler diyebiliirm.80ler pastel renklerin yoğun olduğu dönemdi yani kıyafette çok kullanılan renklerdi..Bİ kaç senedir pastel tonlarına verilen yoğunluk ise gene bi geçmişe dönüş durumudur.Bu yaz fazlaca gördüğümüz bol lastikli pantalonları aynı şekilde 80lerde de görüyoruz.Ya bilek üstü yada diz hizasında oldukça şık görünümlü palezzo tipi pantalonlar






..Ve Bu Sonbahar her mağazada oldukça gördüğüm fazlasıyla beğendiğim şeye gelirsek Bomber ceketler atta şimdikilerin üstü stickerlı ya o zamanlardakinde de öyle bi akım varmış demekki onlardada belli figürlerin yamaları var ceketlerin üstünde..Bizde gene biraz değişilmiş nakışlıları görmek daha mümkün Zara bu sene bomber ceketleri fazlasıyla gördüğüm markaydı.















Bugünlük kısa oldu diğer yazımda görüşmek üzeree!

Herkese merhabalar

Okul başladı ama daha okul yolu gözükmedi bana,dikişe yazıldım haftanın iki günü daha teknik şeyleri öğrenmek açısından benim için çok güzel olur.Geçen seneki yoğunluğumdan sonra bakalım bu kadar boşluğa alışabilecekmiyim:) Yani şu sıralar hayatım normal okula gidip geleceğiz,dikişe gitcem inşallah bakalım..

Konuya gelirsek bu hafta kültür ve sanat sorumlusu arkadaşım Büşra ile buluşacağım..Kültür ve sanat sorumlusu derken o sergiydi,müzeydi,tarihsel şeylerdi çok ilgilidir ve bilir.Bu hafta İstanbul Modern'de sergi var dedi bende gidelim o zaman dedim.Yani sizde benle beraber Sergi'ye geliyorsunuz:))


Buarada gideceğim sergi İnci Eviner'in Retrospektifi:İçinde Kim var adlı sergisidir.80li yıllardan günümüze uzanan Eviner'in sanatsal birikimi yer alıyor.Desenler,resimler,videolar,fotoğraf ve heykelleri barındıran sergidir.Gitmek isteyenler için 22Ekim'e kadar ziyaretçilerini bekliyor imiş.İstanbul Modern'de Her perşembe sergiye giriş ücretsiz haftaiçi başka günlerde ise 14 tl gibi bir fiyat.





Sergide ne giymeli mi ben şöyle bir şey giyinmeyi tercih edeceğim;İspanyol paça herhangi bir pantalonum altına sivri burun babetlerim ustunede kolsuz bir tunik içinede gömlek.. Normalde çok rahat ve salaş stilim vardır ama belli yerlere derli toplu gidilmesi taraftarıyım.O yüzden şöyle bi göz atalım ne giyebiliriz diye

Vakko Fular

Böyle bi kombin yapabilirsiniz benimde yapacağım buna benziyor.. Her hafta böyle kısa nerde ne giymeliyim gibi bi yazı gelmeyi umut ediyorum ilginizi çektiyse yorum bırakmayı unutmayın.

Okuduğunuz için teşekkürler..Kendinize iyi bakınn:))

Son tatil günümden herkese merhabalar.. Başlıktan da anlaşılacağı üzere aslında anlaşılamayacağı mı desek ? Yeni bir akım başlattım :)) Belki yeni başlayan diziden ilham almış olabilirim. Asıl konu yüksek fiyatlı,dünyada markalaşmış,her cebe uygun olamayan şeyleri tanıtmak değer mi bu kadar fiyata bir bakalım.. Başlamadan önce aklıma bir şey geldi;belki tanıyorsunuzdur,Louis Vuitton'da başarı merdivenlerinin en yükseğinde olan ''Aslı Özbek'' geçenlerde onla konuştum tabii benle konuştuğu için şeref bana ait:)) Blogumdan,dikişlerimden bahsettim ve bana bir sürü güzel öğütlerde bulundu bazen kimden nasıl olduğunu bilmeden için istekle doluşur ya beni teşviklendiren biri de Aslı Özbek'tir. Bu sıralar bloga çok bakmamın sebebi de anlaşıldığı üzere konuya gelelim:))


Az öncede bahsettiğim gibi ''Yüksek Sosyete'' adı altında belli markaları inceleyeceğiz.İlk bunla ilgili yazımı çocuk reyonundan yapmak istedim.Bu sıralar televizyonda çok fazla gördüğüm çocuk reklamlarından kaynaklı olsa gerek.

Yeni Sezon ürünlerden başlayalım madem ki.. Artık büyükler kadar çocuklarında giyimine fazlasıyla önem verildiği şu dünyada hatta bazısının bizde kat be kat tarz olduğunu bile kabul edersek onları ele almadan olmazdı.Dünyada en çok satan ikinci marka olan kadın giyimde feminenliği öne çıkaran Gucci markasından başlayalım.

Öncelikle bi kaç blog öncede bahsettiğim gibi bu sene çizgili modaydı değilmi ? Çocuktada bunu görür olduk.Hatta bayan koleksiyonlarında üst dikey alt yatay çizgili olarak böyle karıştırmak bile kabul görüyordu. Bence gayet tatlı erkek çocuklarının sonbaharda yağmurluklarının içine giyebileceği bir parça.. Kumaş cinsi sanırsam pamuklu koton buda güzel naylon değil en azından değil mi ? Fiyatına gel gelelim bu yakışıklı beylerin giyeceği tişörtün fiyatı ''170$'' Dolar 2,90 küsür ise yaklaşık olarak 506 liraya denk geliyor.. Eee bunu aldık çocuk tişörtle yaşıyacak değil ya pantalonuda alalım. Gucci'nin sayfasında bunun altına kombinlediği pantalona bakalım




Pantalonumuz da bu ;doğruyu söylemek gerekirse her yerde rastlayabileceğimiz bir tasarım değil bence orijinal.. Zaten size sıradan çocukların giyimini göstemiyoruz ki Gucci Çocuklarını gösteriyoruz onlarda böyle oluyormuş demekkii!:) Bu pantalonun fiyatıı ise orijinalliğine yakışır şekilde bir fiyat 525$ diye bir şey biçmişler değer miii değmez mi sizin bileceğiniz iş








Gucciden devam edelim son olarak bir bey daha:)) Oğlunuzun içinde bir Chuck Bass'mi var durduramıyormusunuuz?? Ama bu Chuck bize eskileri hatırlatıyor ne zamanlarımı ilk sezonları siz hangisini seversiniz bilemedik ama ekose diyince aklıma düşüyor kendileri çok konuşmadan bir bakalım XOXO
 Bu ceketin fiyatı ise 865$ yani türk lirasına çevirirsek 2578 TL oluyormuş.. Biricik oğlunuza bu ceketi çokmu göreceksiniz annelerii ??

















Bebeğiniz ilk doğduğunda en kolayıda tulum oluyor. Bir yeğen sahibesi olarak bunu diyebilirim alttan çıtçıtla olay bitiyor.Ancak bebekler hemen büyüdüğü için tulumlarında kullanımı çok uzun süreli olmuyor değil mi ? Olsun benim bebeğim en iyisini giyilmeli diyenler için

Arı baskılı tulum düşünenler için fiyatı ise 260$ kumaş cinsi koton:)















Şimdi gelelim 2001 yılında moda basamaklarını birer birer çıkan artık dünya devi olan markalaşmış firmaya Stella McCartney.. Yüksek yaşamın en çok sevilen çocuk giyimlerinden biri biz onu daha çok hayvanları tasarımlarına bulaştırmadan daha doğal yollarla ürünlerini görücüye çıkaran çevreci kişiliğiyle tanıyoruz.. Bunca şeye önem veren insan çocuk sağlığınıda hakkıyla düşünüp ona göre tasarımlarını sunmuştur belki bu yüzden en çok sevilen tasarımcılardan biridir.Çocuk giyimine gelirsek ne çok pahalı ne çok uygun bence özel gün için alınır ama günlük giyim için gerek varmı bi siz bakın isterseniz



70'lerin Bohem anlayışı bu seneki çocuk giyiminde de etkin görüldüğü gibi:)Bu elbise o kadar şirin ki manşetli kolları dallı budaklı özgün desenleri farklı bı hava kılmış.bunun altına şirin bir babet yada topuklulara özenen küçük kızlara özel blok topuklu ayakkabılarlada giyilebilir.Fiyatı ise 92€ Yani 306 Türk Lirasına denk geliyor.Şuan bunu Sale bölümünden buldum zaten fiyatı genel olarak bu sermayeyi düşünürsek çok uygun .Yani ekonomi yönüne çok girmek istemiyorum ama dediğim gibi kesinlikle gereksiz bir fiyatı yok:)







Bu sene üstü stickerlı şeyler çok kullanıyor dedik bunları sadece kot ceket üstünde değil de parka üstünde nakşeden Stella McCartney firması gene özgün ruhu düşünmüş diyebiliriz.Ben bayıldım bundan kendime bulursam alcam :D
Fiyatı ise 164euro Türk Lirası olarak 545'e denk geliyormuşş













I Love Gorgeous markası sadece çocuk ürünleri tasaryalan bi markadır. Şuanda Beymen'nin internet sitesinde tükenmeyen 10küsür tane kız çocuk elbisesi kalmış düşünenler ordan alabillir.Ve Şuanda Büyük Beymen İndirimi olduğu için Yaz sezonudur ya şuan bi kaç aylık gidirebilirsiniz seneye olabileceğini sanmıyorum.. Karar size kalmış Çünkü bende bilmiyordum ancak bu postu yazmadan bi kaç hafta önce Beymenin dergisinde gördüm:)


Örme Kazakları kim sevmeez kii?? Sonbaharın ve kışın en güzel parçalarından!! Yani trençkottan önce diyebiliriz:))Velhasıl ben bayılırım eğerki sizde çocuğunuzu kendinize benzetme taraftarıysanız: I Love Gorgeous markalı kazak tam zevkinize göre,kumaşı yün kaşmir karışımı imiş.Fiyatı ise 70 euro;232 türk lirası














Bildiğimiz pantalonlardan kumaş cinsi olarak ise %81 Polyester. Fiyatına gelirsek 75€ yani 249 Türk lirası.Kumaşında da pek bi özelliği yoktu aslına bakarsanız..














Dolce kızlarına gelsekmii ?? Her zaman elegan tarzından ödün vermeyen Dolce&Gabbana bu seneki tasarımlarını çiçek deseni ağırlıklı yaptığını biliyoruz bakalım kızlarımızın tarzıda öylemi..

İlk sayfayı açtım ve ilk çıkan kıyafete tıkladım ve karşıma çıkan;




Yün kumaş ve lale desenli hırka sonbaharda tarz kızları bekliyor gibi altına mini balıkçı pileli kumaş eteği ve ayakkabı olarak yağmur botlarını giyen kızlar hayali canlandı gözümde. 290€'yu kızınıza çok görmeyin lale desenli hemdeee!!!










Bu see bi 2000'lerin başına dönme gibi bi durum yaşanıyor farkındaysanız. Bu kışta soğuk renklerin üstüne taş detaylı kadife vari kumaş taçlar revaçta.. Bunu gördüm göreli hep bi aklımda Blair Waldorf.. Bu kadar Gossip Girl muhabbeti yaptığıma göre özlemişim demek ki herşey bi kenara gerçekten bende o hissiyatı uyandırıyor ve bu sefer de minik Blairlerimiz için bitmeden alalım





Bu taçlar büyük küçük demeden bu sene herkesin kafasında olacak benden duydu demeyin zaten tekrardan canlanılması gereken moda akımıydı kendi adıma söylersem kadının zarifliğini ortaya çıkarıyor.. Gene Dolce tasarımlı tacın fiyatı isee 320€ gene türk fiyatına kıyaslarsak 1.064 tl.. Üstündeki taşlar swaroski falandır heralde yok artık.Yalnız içeriğine baktım ''yapay elmas'' yazıyordu. Çocuğunuz bu taçsız yaşayamaz ise size kalmış.






Biri Parti kızımı dedii ?? Öyle demeyin doğum günleri gırlaa!! Eğer ki kızınızın pişti olmasını istemiyorsanız Dolce tasarımlı pul detaylı bu elbise var elimizde fiyatı ise sıkı durun!!2.787 Türk Lirası. Çünkü Dolce kızı olmak bunu gerektirir diyerek kapatıyorum.














Umarım bu konsept ilginizi çekmiştir.. Kesinlikle alanlara yada almayanlara herhangi aşağılamalı bir yazı değildi,sahip olanlar olmayanlar daha iyilerine daha güzelleri nasip olsun:) benim böyle şeyler dikkatimi çektiği için bakarım bunuda blogta şaka tarzıyla vurmak istedim:) Bir diğer yazımda görüşmek üzere

Herkese yeniden merhabalaar !

Uzuncaa bir maceranin sonuna gelindi mi ne dersiniz ? New York Fashion Week dun itibariyle sona erdi.. Goze carpanlari,etkilendiklerimizi,en cok konusulan marka hangisi bi goz gezdirelim


Benim icin bu sene en iyisi Alice and Olivia markasiydi.. Aslinda tarihsel olarak cok eskiye dayanmasada 2002 yilinda Stacey Bendet tarafindan kurulmustur.. ama bu sene Fashion Week'te en ses getiren markalardan biri olmayi basarmistir.eskiyle yeniyi harmanlayip etnik desen ve elegan tarzda sunan yeni tasarimlar cikartmis.. Gostetisli seyleri sevenler bu seneki tasarimlarina bayilir
benim en cok sevdiklerime gelirsek

Alice+Olivia Bu sene bi ilki gerceklesen ozellikle benim gibi kapali bayanlarin ilgisini ceken ve sevindigim bir sey daha gerceklesti New York Moda Haftasinda.. ne miii hemen soyleyeyim.. Bu sene ilk defa tesettur modasina yer verildi ve defilesi gerceklesti. Endonezyali Aninesa Hasibuan'nin tasarimlarina yer verildigi defile katilimcilar tarafindan ilgi odagi oldu. En çok göz dolduranlardan biri ise buydu ismini yeni duydugumuz Aniessa'li tasarimcimizda anlasilan yeniyle eskiyi karistirmayi seviyor ustundeki pelerin detayi ve kiyafetin agirligi cok ihtisamli degil mi sizcede  Benim en cok sevdigime gelirsek minimalist ruhu yansitan ve sade olan bu tasarim benim icin favori olmustur  Bence bunlar görülmeyi hakeden manzaralar modern dünyada birbirimze,giyimimize,düsüncelerimize,dinimize saygili olmamizi hatirlatacaka seyler boyle seylerin hep ummasini dileyerek diger tasarimlara goz afalim . Spor giyinipte şık olamayiz kim demiş? Illa abartiya mi gerek var canim. Benim gibi kiyafette günü gününe uymayanlarin tercih edebilecegi bi marka bakalim Fashion Week'teki koleksiyonu nasil görücüye çıkmış. Her zaman bize sokak elagan tarzini yansitmaya calisan 3.1 Philip Lim tasarimcilari bu senede basarmis gorunuyor.  Gectigimiz yaz baslayan bohem etkisi bu sonbahar-kış ta devam etmekte anlasilan.. Pantalonlarda genel olarak bi eskiye donus var acık renkli kot kumaslar kış olsa bile gardırobumuzda yerini alcak gibi Fütüristik tarziyla gözlerimizi kamaştıran Marc Jacobs bu senede kendinden ödün vermemiş..  Eklektik görüntüsüyle Adriaa Lima'nin ustunde tasidigi Marc Jacobs imzali tasarimda podyumda ses getirenlerden oldu.  Bunlari bi kenara birakirsak maksimalistlikte uçlara ulaştiran bi tasarimla son buldurmak istiyorum benim favorilerimden. Cekete bayildim !  Benim Fashion Week'te sevdiklerim,etkilendiklerim bu kadar şuan telefondan size iletebildigim kadarini iletmeye çalıstım daha çok tasarimlari incelemek isterdim ancak daha hızlı iletışime geçmek adina eve gitmeden yorumlamak istedim.. Buraya kadar okuduysaniz tesekkurlerimi sunarim.. Istediginiz bir şey varsa yoruma yazmayi unutmayinnn